
Blog yazmanın, herhangi bir şey yazmaktan daha zor olması durumunu bir türlü anlayamıyorum. İşim gereği her gün 10 kadar belirli uzunlukta içerik üretebilirken, konu kendimle alakalı bir şeyler yazmaya geldiğinde tıkanıp kalıyorum. (İçine atıyorsun, atma!)
Bir konu üzerine uzmansanız (kıyısından köşesinden yakalasanız da olur) onunla ilgili binlerce kelimelik içerik üretebilirsiniz. Konulara farklı açılardan yaklaşıp, yazı içerisinde hiyerarşi oluşturup ve onu güzel bir sonuca bağlayarak, kendinizi ifade etmeniz mümkün. Sanırım ben bu durumda kaybediyorum, çünkü kendim dışında her şeyle çok meşgulüm.
Her insanın kendini ifade etme şekli farklı. Kimisi video çekerek, kimisi karşında edebiyat parçalayarak, kimisi ise yazarak kendini ifade ediyor. Ben bunlardan hiçbiriyim. Kadronun herhangi bir bölgesinde kendime yer edinmek istemiyorum, hoca en son rotasyona dahil etmek istediğinde bile reddettim. Sanırım kendini ifade edememekle lanetlendim.
Bak beni bir projeye dahil et, yazarım. Geçen aylarda annemin yemek tariflerini çalmıştım, onu bile yazdım. Ama kişisel bir şeye dönüşmesin. Ben kısa ve uzun vadede kendimi anlatmak istemiyorum. Bir anıyı fotoğraflamayalı uzun zaman oldu, bir insana en son içimi döktüğümde de özlemeye başladım mesela. Bunları mı anlatayım? Pek umrumda değil açıkçası, somut bir katkısını görmedikten sonra.
Hadi gözlemlerimizi paylaşalım bari, daha önce açtığım onlarca blogdan sonra belki kalıcı olur. Öncelik kural koymak, ya tutarsa?