
Geçtiğimiz yılın sonuna doğru akademik bir ortamda bildiri sunma fırsatına sahip olmuştum. Lisans öğrencisiyken bunu yapmak benim için zordu ve geç kabul edilmemden ötürü zamanım kısıtlıydı. Araştırdığım konuya hakim olmama rağmen iyi bir çalışma ortaya koymak istiyordum. Tecrübesiz olmanın büyük bir dezavantaj sağladığını sonradan öğrenecektim.
Sempozyum başladığında ilk sunumları dinlemek için konferans salonuna gittim. Tam 15 dakika süremiz vardı ve zamanı kontrol etmek önemliydi. İnsanlar çuvallayınca ben aydınlandım ve ilk oturumdan çıkarak otel odasına döndüm. Hazırladığım slaytta 50'den fazla sayfa vardı ve kısa sürede azaltmalıydım. Benim bildirim ertesi gün olduğundan otel odasına kapandım ve çalışmayı kısaltabildiğim kadar kısaltmayı denedim. Kendimce başarılı olduğumu sanıyordum, kendi bildirimi sunduğum sırada, 15 dakika dolmasına rağmen hala bitirememiştim. Moderatörün gözüne baktım ve artık sonuca bağlamam gerektiğini anladım. Bilgileri toparladıktan sonra 18 dakika gibi bir sürede kürsüden indiğimi farkettim.
Asıl konuya dönecek olursak, ideal sunum süresini ve programlamasını ayarlamak önemli. Bunu yapabilmek için Guy Kawasaki'nin 10-20-30 Kuralı'na inanın, secde edin:

- En fazla 10 slayt
- Sunum için 20 dakika
- Minimum yazı tipi (font) boyutu 30pt
Yukarıdaki kuralı uygularsanız, yalnızca önemli noktalara konsantre olmayı ve saçmalamayı bırakmayı öğreneceksiniz. Bu kural bulunduğunuz ortama göre biraz esneklik kazanabilir, benim durumumda 15 dakika gibi bir sürede anlatmaya çalışmak gibi. Yine de 10 slaytı aşmamaya dikkat etmek gerekiyor.